Bilirkişi - Vikipedi

Bilirkişi, hâkim veya savcının hukuki bilgisi dışında kalan, çözümü uzmanlık, özel veya teknik bilgi gerektiren durumlarda başvurulan, ilgili alanda uzmanlığı bulunan kişilere verilen hukukî unvandır. Bilirkişiler, hukuki süreçlerde tarafsız bir şekilde görüş bildirerek, mahkemeye veya ilgili kurumlara teknik destek sağlarlar. Bilirkişilik müessesesi, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) gibi yasal düzenlemelerle şekillendirilmiştir.[1][2]

Bilirkişilik Türleri ve Kurumlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bilirkişiler, bireysel uzmanlardan oluşabileceği gibi, belirli bir konuda yetkilendirilmiş resmî veya özel kurumlar da bilirkişilik yapabilir.

Resmî Bilirkişilik Kurumları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bazı konularda, bilirkişilik görevi resmî kurumlar tarafından yürütülür. Örneğin:

  • Adli Tıp Kurumu: Ceza davalarında adli tıp incelemeleri konusunda en yetkin resmî bilirkişilik kurumudur. Özellikle ölüm nedenleri, yaralanmalar ve toksikoloji analizleri gibi konularda uzman görüşü sunar.[3]
  • Merkez Bankası: Sahte para ile ilgili davalarda, para ve kıymetli evrak üzerindeki teknik incelemeleri yapmakla görevli bilirkişilik kurumudur.[4]
  • Türk Standardları Enstitüsü (TSE): Teknik standartlar, malzeme kalitesi ve ürün güvenliği konularında bilirkişilik yapabilir.
  • Bilirkişilik Daire Başkanlığı: Bilirkişilik sisteminin düzenlenmesi ve denetlenmesiyle sorumlu resmî bir kurumdur.[4]

Özel Bilirkişiler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bazı durumlarda, özel şahıslar veya tüzel kişilikler de bilirkişilik yapabilir. Örneğin:

  • Mühendisler ve teknik uzmanlar, inşaat, makina, elektrik gibi alanlardaki davalarda bilirkişi olarak atanabilir.
  • Ekonomi uzmanları ve mali müşavirler, finansal suçlar, vergi uyuşmazlıkları ve muhasebe denetimleri gibi konularda bilirkişi raporu hazırlayabilir.
  • Psikologlar ve pedagoglar, özellikle çocuklarla ilgili davalarda mahkemeye görüş sunabilirler.[3]

Bilirkişinin Görevleri ve Sorumlulukları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bilirkişiler, tarafsız ve bilimsel bir yaklaşımla hareket etmek zorundadır. Mahkeme veya ilgili merciler tarafından kendilerine yöneltilen sorulara teknik ve bilimsel dayanaklarla yanıt vermekle yükümlüdürler.

  • Bilirkişi, mahkemeye veya ilgili kuruma yazılı bir bilirkişi raporu sunar.
  • Bilirkişinin tarafsızlığı esastır. Kanunlar, bilirkişinin davanın taraflarıyla herhangi bir menfaat ilişkisi içinde olmamasını şart koşar.[4]
  • Bilirkişi, yalnızca uzmanlık alanıyla ilgili görüş bildirebilir; hukukî değerlendirme yapamaz.
  • Bilirkişinin görüşü mahkeme açısından bağlayıcı değildir; ancak mahkeme kararını oluştururken dikkate alınabilir.[1]

Bilirkişilik Mevzuatı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bilirkişiliğe ilişkin hükümler, 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanun kapsamında, bilirkişilerin yetkilendirilmesi, denetlenmesi ve disiplin hükümleri belirlenmiştir.[4] Ayrıca, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 63. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 266. maddesi, bilirkişilik müessesesinin hukuki temelini oluşturur.[1][2]

Bilirkişiliğin Önemi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bilirkişilik, yargı süreçlerinde adaletin sağlanmasına yardımcı olur. Özellikle teknik ve bilimsel bilgi gerektiren davalarda bilirkişinin sunduğu raporlar, karar mercileri için büyük önem taşır.

Günümüzde, teknolojinin gelişmesiyle birlikte adli bilişim, siber suçlar, tıbbi hatalar, genetik incelemeler gibi yeni alanlarda da bilirkişilik faaliyetleri yaygınlaşmaktadır.[3]

  1. ^ a b c Ceza Muhakemesi Kanunu, Madde 63, 2004.
  2. ^ a b Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Madde 266, 2011.
  3. ^ a b c Türkiye Adalet Akademisi, "Bilirkişilik Uygulamaları", 2022.
  4. ^ a b c d Resmî Gazete, 6754 Sayılı Bilirkişilik Kanunu, 2016.