Publius Cornelius Scipio (MÖ 236'da doğan prokonsül) - Vikipedi

16. yüzyılda İtalyalı bir sanatçının Scipio izlenimi

Publius Cornelius Scipio, bilinen adıyla Scipio Africanus, diğer adlarıyla Afrikalı Scipio, Scipio Africanus-Major, Yaşlı Scipio Africanus veya Büyük Scipio (MÖ 236, Roma-MÖ 183, Liternum), İkinci Pön Savaşı sırasında general ve Roma Cumhuriyeti'nde bir devlet adamıdır. Birisi aynı adlı Publius Cornelius Scipio olan iki oğlu vardı ki, kendisi sağlık sorunları nedeniyle politik kariyer yapamamıştır (bu nedenle oğlu Scipio, ileride Publius Cornelius Scipio Minor olarak bilinecek çocuğu evlat edinmiştir), diğer oğluysa MÖ 174'te praetor olan Lucius'tur.[1]

MÖ 236'da Romalı patrici bir ailede doğan Publius Cornelius Scipio'nun çocukluğu ve Aemilia ile olan evliliği (Paullus Aemilianus'un kızı) hakkında fazla bir bilgi yoktur; ancak gençliğinde askeri bir eğitimi kendisiyle aynı isimli babasının yanında görmüştür. İkinci Pön Savaşı sırasında konsül olarak görev alan babasıyla beraber görevdeydi, hatta Ticinus nehri dolaylarında Hannibal'in Numidyalı atlıları tarafından orduları kanatlardan saldırıya uğramıştı ve inisiyatif alarak ordunun bir kısmını ve tabii ki yaralanan babasını kurtardı, sonuç kesin bir yenilgi olsa da askeri yetenekleri için bir kıstas olmuştu.[1] İkinci Pön Savaşı devam ederken askeri bir tribün olarak hizmet verdi, MÖ 216'da Cannae Muharebesi'nde Roma tarihinin en felaketli gününde savaş meydanında sağ kurtuldu. Dağılan orduyu toparladı ve sağ kalan askerleri örgütledi,[2] daha sonra yaklaşık 4000 askerle Canusium'da yerleşti, MÖ 213'te askeri kariyerden sivil kariyere geçti ve aday olup aedilis olarak seçildi; ancak yaşı tutmadığı için kazandığı seçime itiraz edilmişti; Scipio ise "Roma vatandaşları seçtiyse yeterince olgunum" cevabını vermiştir. MÖ 211'de felaketli olaylar art arda geldi, zira İspanya'da Ebro Nehri ötesine ulaşan Kartacalılar Scipio'nun baba ve amcasını öldürmüştü. Bu nedenle Scipio askeri kariyerine geri dönmek zorunda kaldı.[1]

MÖ 210'da İspanya üzerine bir kuvvet sevk edilmesi kararını alan Romalılar uygun bir isim arıyordu; ancak hiçbir tecrübeli general bu görevi üstlenmedi. Genç Scipio görev için adaylığını açıkladı ve senatonun da onayını aldı. Bu durum cumhuriyet tarihinde bir ilkti çünkü ilk defa İtalya dışı için geçerli bir imperium yetkisi praetor ve konsül olmayan birine verilmişti. İspanya'daki askeri varlığının misyonunu sadece Kartacalıların Hannibal ile bağlantısını kesmek değil, aynı zamanda babasının saldırgan politikalarını uygulamak olarak belirledi. MÖ 209'da ilk olarak cüretkar bir hedef belirledi ve Kartacalıların İspanya'daki kalbi olan Yeni Kartaca üzerine yürüdü. Hispanik balıkçılardan yeni Kartaca kıyılarında gelgit olduğunu öğrendi kuşatmada bu durumu kullandı. Şehrin kuzey duvarlarına hücum edildi, hem Kartaca'nın en önemli üssünü elde etti hem de büyük miktarda erzak ve gümüş sağladı.

Bir yıl sonra Baetica'da Hasdrubal Barca'nın ordusunu yendi. Bu savaşta alışılmış Roma taktiklerini terk etmişti. Art birliklerin ön safları desteklediği ve ana merkez hattın sabit olduğu klasik Roma savaş düzeni, bu savaşta merkez hattın hafif birliklerin perdelemesiyle ikiye ayrılıp düşman üzerine saldırmasıyla terk edildi. Hasdrubal Barca savaştan kaçıp Hannibal'in yanına iltica etti. MÖ 206'da bugünkü Sevilla yakınlarında İlipa Savaşı'nda Mago Barca ve Gisco'nun oğlu Hasdrubal'in komuta ettiği Kartaca ordusunu yenilgiye uğrattı. Veteran Roma piyadelerini kanatlara sevk edip merkeze yığılan Kartacalı kuvvetleri kanatlardan ezdi. Mago ve Hasdrubal savaş meydanından kaçtı ve akabinde Roma Cadiz'i de zapt edip İspanya üzerinde tam Roma hakimiyeti tesis edildi. Tüm bu başarılardan sonra MÖ 205'te konsül seçildi ve Güney İtalya'da durumunu koruyan Hannibal'i ciddiye almayıp planlarını Sicilya ve Kuzey Afrika'ya çevirdi. Senato içinde muhalif görüşlere rağmen gönüllü birlikler topladı ve nihai hedef olarak gördüğü Kuzey Afrika'ya yürümek istiyordu.[2] Cannae felaketi sonrası fidye ile kurtulanları da bu birliğe ekleyip önce Sicilya'ya gitti. Senatodaki muhaliflerini boşa düşürüp Locri şehrini Hannibal'den aldı (kuşatma için Pleminius'u bırakmıştı). MÖ 204'te 35.000 askerle Afrika'ya ayak bastı ve Utica'yı kuşattı. MÖ 203'ün başlarında Numidyalı yeni müttefikiyle beraber Hasdrubal (Gisco'nun oğlu) ve yandaşı Numidyalıların kampına baskın düzenleyip yaktı. Romalılar, Numidyalı süvarileri bünyelerine katarak Kartacalıların avantajını kapmışlardı. Tunus'un da Romalılarca düşürülmesi sonrası, Hannibal acil olarak İtalya'dan çağrıldı (MÖ 202). Scipio ordusunu Masinissa'nın süvarileriyle birleştirdi ve bir zamanlar Hannibal'in yaptığı gibi savaş meydanını ve şartları seçmişti. Hannibal ise büyük ama eğitimsiz bir orduya sahipti, ayrıca orduda 80 eğitimsiz savaş fili vardı. Scipio, bu savaşta pek çok şey öğrendiği Hannibal Barca ile karşı karşıyaydı. Hannibal'in fillerini etkisiz hale getirmek için piyade hatları arasında koridorlar açıldı ve avcılar filleri kışkırtarak bu koridorlara çektiler. Paniğe kapılan filler dönerek Kartaca saflarına saldırdılar. Bunun üzerine Scipio, süvarilerini Kartaca süvarilerini savaş meydanından uzaklaştırmakla görevlendirdi. Romalıların Numidyalı süvarileri çok hızlı ve etkiliydiler. Hannibal ise ordusunun geri çekilmesine izin vermeyip hattı genişletti ve Romalılar tarafından kuşatılmamak için kanatları yaydı. Tüm bunlar olurken Romalı süvariler art kuvvetlerini de kanatlara yayan Hannibal'in ordusunun arkasına aniden yöneldiler. Savaş kesin Kartaca mağlubiyetiyle bitti. Hannibal, savaştan firar etti ve Kartaca, kayıtsız şartsız teslim oldu. Belirleyici çatışma sonucu imzalanan Hannibal Barışı (II. Pön Savaşı sonrası imzalanan antlaşmanın adıdır) Kartaca için sonun başlangıcını teşkil ediyordu. Tarihçi Polybius'a göre Roma'nın emperyal vizyonundaki sıçramanın mihenk taşı bu savaş olmuştur. MÖ 201'de bu zaferin onuruna kendisine Africanus unvanı verildi.[1]

Zama Muharebesi'nden bir kesit

Olgunluk çağı

[değiştir | kaynağı değiştir]

MÖ 199'da censor oldu ve senatonun en kıdemli üyesi seçildi. Roma'da Helen hayranı bir damarı temsil ediyordu ve ateşli muhalifleri vardı, özellikle Marcus Porcius Cato Scipio ailesine karşıtlık güdüyordu. Scipio MÖ 194'te ikinci kez konsül seçildi ve bu dönem hareketli bir siyasi hayatı oldu, zira Selevkos kralı III. Antioch'un Yunanistan üzerindeki tehdidi sonucu Makedonya kralı V. Filip elinde bulundurduğu Yunanistan topraklarından çekildikten sonra Roma'da da Yunanistan'ın tahliyesi fikri ortaya atılmıştı ve Scipio konsüllüğü boyunca bu fikre karşı çıktı. Bir yıl sonra Afrika ve Asya'da elçilik görevi gördü ve Antioch'un Yunanistan üzerine atılırken bir Roma ordusunca püskürtülmesi sonucu doğu seferi tertip edildi ve imperium yetkileri Scipio Africanus ve kardeşi Lucius'a verildi. Antioch'a karşı savaşta hastalanan Africanus değil de kardeşi Lucius Cornelius Scipio Asiaticus öne çıktı ve MÖ 190'da Magnesia'da (bugünkü Manisa) Antioch'u yendi. Bu zaferinden ötürü de Asiaticus unvanını almıştır.[1]

Son yılları ve ölümü

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ömrünün son yılları siyasi muhaliflerinin saldırıları altında geçmiştir. Özellikle Marcus Porcius Cato ateşli söylevler sonucu Scipio ve çevresi hakkında davalar açıyordu. Kardeşi Lucius'un imperium yetkisi uzatılmadı ve birkaç yıl içinde Antioch'tan 500 talent para almakla suçlandı. Tüm suçlamalar düşse de Scipio ve ailesinin etkinliği kırılmıştı. Roma'dan Liternum'a gitti ve gönüllü sürgün oldu. Tarımla uğraştı ve ömrünün kalanını Roma'ya kırgın geçirdi. MÖ 183'te hayatını kaybetti ve ölümünden önce cenazesinin Liternum'da gömülmesini kararlaştırmıştı.[1]

Antik çağın en mühim portrelerinden biri olan Scipio, zamanında oldukça mistik ve tanrısal bakışlarla bile değerlendirilmiştir. Jupiter'in soyundan geldiği bile iddia edilmiştir. Dönemi için oldukça normal bir tavırdır, tıpkı Büyük İskender'in haleflerinin ululanması gibi. Scipio, Roma'nın kaderinin dönüm noktasında bulunan bir isimdir, elde ettiği başarılarla Roma; Kartaca, Suriye ve Küçük Asya'ya diz çöktürmüştü. Polybius'a göre abartılı olmakla birlikte tüm zamanın en önemli insanı ilan edilmiştir ki kazandığı üne bakarak bu bakışı anlayabiliyoruz. Özellikle MÖ 211-199 arasında tartışmasız en etkin Romalıydı ve Hispanik kabileler, barbarlar gibi komşu ülkelerde kral olarak saygı görüyordu. Kültürel anlamda antik Yunan kültürüne açık bir soyluydu ve bu konuda yaşlı Cato gibi tutucu Romalıların tepkisini çekmiştir. Büyük bir komutan, yetkin bir devlet adamı olan Scipio yeni savaş düzenleri uygulamış ve döneme damgasını vurmuştur. Ünü zamanını aşmış olan bu Romalı, Rönesans ve Hümanizma dönemlerinin de gözde figürüydü.[1]

  1. ^ a b c d e f g Hunt and Scullard, Patrick and Howard Hayes. "Scipio Africanus". Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica, inc. 9 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mart 2020. 
  2. ^ a b Baker, Simon (2017). Eski Roma (4.Basım bas.). İstanbul: Say Yayınları. ss. 54-58. ISBN 978-605-02-0157-4.