Uzun Hasan Kanunları - Vikipedi
Uzun Hasan Kanunları veya Uzun Hasan Kanunnamesi veya Hasan Padişah Kanunları, 15. yüzyılda Akkoyunlu padişahı Uzun Hasan tarafından düzenlenen kanunlardır. Bu kanunlar sadece Azerbaycan'da değil, Uzun Hasan'ın idaresi altında bulunan tüm bölgelerde geçerliydi.
Kanunlar esas olarak tarım ve vergi ile ilgili konuları düzenlemiştir ve bu iki alanda bir hukuk reformu olarak kabul edilirler. Kanunname, adli işlemler, gazilerin vazife tayini ve medeni hukuk davalarının açılması ile talep sürelerinin hesaplanması gibi konuları da kısmen ele almaktadır. Ayrıca kanunlar ile mahkemede dava açma süresi önemli ölçüde kısaltılmıştı.
Uzun Hasan Kanunnamesi, Azerbaycan hukuk tarihinin yanı sıra genel siyasi ve hukuki düşüncenin incelenmesi açısından değerli bir kaynak olarak kabul edilir.
Bu kanunlar Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan tarafından devletin siyasi ve ekonomik gücünü artırmak amacıyla düzenlenmiştir. Uzun Hasan, 15. yüzyılın ikinci yarısında merkezi bir devlet yaratmak ve ülkenin ekonomik hayatını canlandırmak amacıyla ülkedeki iç düzeni sağlamlaştırmaya yönelik özel Kanunnameler hazırlattı.
O dönemde keyfi olarak toplanan ve "Şiltagat" adı verilen her türlü vergi yeni kanunlarla iptal edildi. Vilayet topraklarından ihraç edilen mallardan vergi alınması, o bölgede satılan mallardan ise damga vergisi alınması sağlandı.
Uzun Hasan'ın düzenlendiği asıl Kanunname orijinal haliyle günümüze ulaşmamıştır. Ancak vakanüvislerin "Hasan şah kanunları" veya "Dasturi-Hasan bey" diye adlandırdıkları ıslahat kanunları günümüze kadar gelmiştir. Bu kaynaklarda ıslahatlarla ilgili çok az bilgi verilse de o dönemin feodal kuralları hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür.
Akkoyunlu tarihi hakkında önemli bir kaynak olan Ebu Bekir Tehrani ise Uzun Hasan Kanunnamesi hakkında geniş bilgi vermemesine rağmen ekonomik konularda bazı nüanslara değinmiştir. Uzun Hasan'ın Tebriz'de vergi topladığı anları kaydederek, halka karşı davranışları hakkında bilgi vermiştir.[1]
"Hasan Padişahın Kanunları" uzun süre kaldırılmamış ve Safevi döneminde de kullanılmıştır. Bu kanunlar Osmanlı Devleti topraklarında da uygulanmıştır.[2]