Yanartaş - Vikipedi

Yanartaş

Olimpos'un Sönmeyen Ateşi: Yanartaş, Antalya'nın Kemer ilçesi Çıralı köyü yakınlarında küçük, tarihi ve turistik önemi olan doğalgaz kaynağı. Denize yakın manzaralı bir konumda yer alır, taşlar arasından çıkan alevler turistlerin ilgisini çekmektedir. 2500 senedir yanmaktadır, Yunan mitolojisine de konu olmuştur.

Antalya ilinin güneybatısında, Kemer ilçe sınırlarının güney ucunda yer alır. Sahilin 3 km batısında, denizden 180 m yüksektedir. Antalyaya uzaklığı 55 km, Çıralı Körfezinin kuzey batısında, Olimpos Bey Dağları Milli Parkı sınırlarındadır. Çatlaklardan sızan doğal gaz kuru ve kokusuzdur. Gazın bileşimi metan (%82,96), etan (%14,5), azot (%1,5) ve karbondioksitten (%1) oluşur.[1] Taşlardan dışarı çıkan gaz, oksijenle temas edince alev alıp yanar.

Gazın kökeni için önceleri metan ağırlığına bağlı olarak eski bir bataklıktan geldiği öne sürülmüştür. Bu görüş delil azlığı ve yetersizliğinden dolayı ilgi görmemiştir. Gazın petrol kökenli olduğu, fakat tam petrol yatağının üzerinden çıkmamış olabileceği ileri sürülmüştür. Tektonizmanın güçlü olduğu alanda gazı gönderen rezerv ekonomik olamayacak kadar küçüktür. Gazdan yararlanmak için sondaj yapılmaya başlanmış fakat bu, alevlerin azalmasına neden olmuş, alevler yakındaki krom madeninden yükselmeye başlanmıştır. Sondajdan vazgeçilmiş ve alevler eski yerinden çıkışa devam etmiştir.[1]

Zaman içinde alev sayıları değişkenlik göstermiştir. 1935'te 2 noktadan, 1945'te 4 yerden, 1982'de 3 noktadan alevlerin çıktığı belirlenmiştir. 1986'da çok daha fazla noktadan alev çıktığı görülmüştür. Değişikliğin sebebi sel sularının getirdiği alüvyonların çıkışı engellemesidir. Yapılan hesaplamaya göre 1935 m3/h gaz çıkışı vardır. Derinlerdeki gazın miktarı bilinmediğinden ne kadar daha yanacağı tahmin edilememektedir.[1]

Çıralı plajının kuzeyindeki kayalıklarda yer alan doğal gaz kaynağı, eski Yunan mitolojisi'ne konu olmuştur. Yunan Mitolojisi'ne göre efsane şu şekildedir.

Ephyra Kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes bir av partisinde kardeşi Belleros’u öldürür ve “Belleros’u Yiyen” anlamına gelen Bellerophontes adını alır. Ephyra’dan sürülen Bellerophontes, Argos kralına sığınır. Kendisine sığınan bu genci öldürmeyi kendine yakıştıramayan Argos Kralı onu Likya Kralın'a gönderir.

Likya Kralı acınacak haldeki bu genci öldürmek istemez ve onu Olympos dağında yaşayan arslan başlı, keçi gövdeli, yılan kuyruklu ve ağızdan alevler saçan canavar Chimera ile dövüşmeye gönderir. Bellerophontes, Pegassos adlı kanatlı atına binerek Chimera ile dövüşmeye gider. Chimera saldırdığında Pegassos havalanır ve Bellerophontes yere inerken mızrağı ile canavarı yerin yedi kat dibine gömer. Fakat Chimera yerin 7 kat altından alevler saçmaya devam eder. Anadolu’da binlerce yıldan beri anlatılagelen ve Homeros’un bize bu şekilde aktardığı efsaneye göre hala yanan alevler, Chimera’nın yerin yedi kat dibinden fışkıran alevleridir.

Bellerophontes’in zaferini kutlamak amacıyla Olympos’da bir yarış düzenlenir. Atletler Chimera Kutsal Ateşiyle meşalelerini tutuşturarak Olympos kentine koşarlar. Böylece, daha sonraları değişik spor dallarının eklendiği ve birkaç gün süren Olimpiyat Oyunları’nın Anadolu’daki ilk örneği gerçekleşmiş olur. Günümüzde yakılan “Olimpiyat MeşalesiChimera’nın sönmeyen ateşinin sembolik bir ifadesidir.

  1. ^ a b c YİĞİTBAŞIOĞLU, Hakan. "YANARTAŞ'IN SÖNMEYEN ALEVLERİ" (PDF). 14 Aralık 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2019.