İran Petrol Borsası - Vikipedi

İran Petrol Borsası (Farsça: بورس نفت ایران‎‎), İran'ın Kiş adasında 17 Şubat 2008'de faaliyete başlayan petrol borsası.

İlk olarak borsanın 20 Mart 2006'da hizmete girmesi öngörülüyordu. Teknik sorunlar sebebiyle bu tarih ertelenmek zorunda kalındı.

Dünyanın üçüncü büyük petrol rezervlerine sahip ülkesi ve OPEC'in ikinci büyük üreticisi olan İran, petrol fiyatında etkisi olan ender ülkelerden biridir. Günde 4.4 milyon varil ham petrol üretebilen İran, bu üretimin yüzde 80'ini ihraç etmektedir. Ayrıca Orta Asya ve Hazar petrol ve doğalgazının dünya pazarına aktarılması için,Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattından sonra, en iyi seçenektir.[1]

İran Petrol Borsası'nın, hâlihazırda petrol işlemlerinde iki isim olan Londra Borsası (IPE) ile New York Borsası'nın oligopolünü kıracağı öngörülüyor.

Amerikan doları ve dünya petrol piyasası

[değiştir | kaynağı değiştir]

ABD doları, gücünü büyük oranda dünya petrol ticaretinin dolar cinsinden yürütülmesinden almaktadır.[2]

2001 yılı itibarıyla 77 milyon varile ulaşan günlük petrol tüketiminin %26’sı sadece ABD tarafından yapılmaktadır. Avrupa’nın toplam tüketimi ise genel toplamın %22’sini oluşturmaktadır.[3]

Enflasyon vergisi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Amerika Birleşik Devletleri, enflasyon ile mücâdele edebilmek için yeni vergi kaynakları yaratmak yerine, karşılıksız olarak para basma yöntemini kullandı. Böylelikle piyasada dolar fazlalığı oluştu ve doların değeri düşürüldü. Karşılıksız olarak basılan dolara karşılık, piyasaya daha az mal verme suretiyle aradaki fark, bu sâyede dolaylı olarak vergilendirilmeye başlamıştır.

İmparatorluğun doğuşu

[değiştir | kaynağı değiştir]

1945 Bretton Woods kararıyla doğan Amerikan imparatorluğu, Amerikan dolarını altına tam olarak çevrilemese de, yabancı devletler için doların altın karşılığı olduğunu ilân etmiştir.

II. Dünya Savaşı'ndan sonraki yirmi beş yıl, dünyada, karşılığı altın olarak garanti edilen dolar kullanımı üzerine kurulu Bretton Woods finansal sistemi, Charles de Gaulle’un büyük miktarda doları bir uçağa atarak Amerika’ya götürüp altın karşılığını istemesine kadar sürmüş, 1970-71 yıllarında yabancılar ellerindeki doların karşılığı olarak altın istediklerinde 15 Ağustos 1971'de bunu yapamayacağını beyan eden Amerika bir imparator olduğunu ilan etti. Bu aslında Amerikan hükûmetinin iflası anlamına geliyordu. Amerika dünyanın kalan kısmından, karşılığı olmayan çok büyük miktarda malı çekti ve dünyanın geri kalanı buna cevap verecek durumda değildi. Dünya vergiye bağlandı ve buna itiraz edemedi.

1945 yılında, ABD Başkanı Roosevelt ve Suudi Kralı arasında imzalanan antlaşma ile Amerikan şirketlerinin Suudi petrolü üzerinde hakimiyetini başlatan adımı atılmıştır.

Başkan Roosevelt, Yalta Konferansı’nın ardından Şubat 1945'te Suudi rejiminin kurucusu Kral Abdül Aziz Suud ile Süveyş Kanalı’nda bir ABD savaş gemisinde buluşmuştu. Görüşmede Roosevelt, Suudi petrolüne ayrıcalıklı erişim karşılığında Kral'a Amerikan koruması garanti etmişti. Görüşmede Kral ile Başkan Roosevelt arasında çevirmenlik görevini üstlenen Kudüs doğumlu Albay Willam Eddy, daha sonraki yıllarda Dahran’da Aramco danışmanı sıfatıyla bir CIA yetkilisi olarak çalışmaya devam etmişti. 1971 yılında Amerikan hükûmetinin doların karşılığını altın olarak veremeyeceği anlaşılınca, 1972-1973 yıllarında Amerikan hükûmeti Suudi kraliyet ailesiyle, kraliyet ailesinin hükümranlığını koruma karşılığında petrolü yalnız dolarla satmaları hususunda bir anlaşma yaptı. Diğer OPEC ülkeleri de bunu takip etti ve petrol karşılığı olarak sadece dolar kabul eder oldular.¹Veysel Ayhan, İmparatorluk yolu: Petrol Savaşalrının Odağında Orta Doğu, Nobel Yay, 2006.

İran Petrol Borsası'nın etkileri

[değiştir | kaynağı değiştir]

ABD ile İran arasındaki sürtüşmenin asıl nedeninin İran'ın kurmakta kararlı olduğu avro-petrol borsası olduğu dile getirilmektedir.[4]

İran-ABD gerginliği

[değiştir | kaynağı değiştir]

Dünya petrol piyasalarını yakından takip eden çevreler ABD'nin İran'a nükleer enerji araştırmalarından dolayı takındığı tutumun altındaki ana nedenin nükleer silah yapımı kaygısının değil İran'ın Mart ayında açmayı planladığı petrol borsası olduğunu dile getirmektedirler[5]

ABD'nin, ekonomisinin çarklarını çevirebilmek için, her yıl 500 milyar dolar taze paraya gereksinimi vardır. ABD ekonomisini büyük ölçüde finanse eden Çin ve Japonya, petrol gereksiniminin çok büyük bölümünü İran'dan sağlıyorlar. Çin, yakın bir geçmişte İran'la 70 milyar dolarlık bir petrol anlaşması imzaladı. İran düşlediği petrol borsasını hayata geçirir ve sattığı petrolün karşılığını avro olarak istemeye başlarsa, ABD ekonomisinin iki önemli finansörü ellerindeki dolarları satıp avro almaya başlayacaklarından dolar, dolayısıyla ABD büyük ölçüde saygınlıklarını yitireceklerdir. 80 trilyon dolar borcu olan ABD ekonomisinin, İran'ın avro bazında kurmak istediği petrol borsası şokundan çok olumsuz etkileneceği bilinmektedir.[6]

Dolar yerine avro'ya bağlı bir petrol borsası kurulması ile;

  • Doların güvenilir para olma vasfını önemli ölçüde yitirmesine,
  • Avroya olan talebin artmasına
  • Buna bağlı olarak değer kazanmasına yol açacaktır.
  • Ayrıca Petrol satışından elde edilen gelirler yani 'petro-dolarlar' güvenli piyasalar olarak görülen ABD mali piyasalarında değerlendirilemeyecek,
  • Böylece ABD Hazinesi’nin daha az dolar basmasına
  • Bu durum da ülkenin mali riskinin yükselmesine, faiz oranlarını ve borsasını olumsuz etkilenmesine yol açacaktır.

İran, ihracatında önemli bir kısıntı yaptığında petrol fiyatlarında büyük bir sıçrama olmaktadır. Çünkü, dünyada yalnızca günlük 1.5 milyon varil kapasite fazlası vardır. Örneğin, 1978-79, devrim yıllarında (henüz Irak tam kapasite ihracat yaparken) İran'ın petrol ihracatı 1.1 milyon varil düşünce, dünya petrol fiyatları hızla yükseldi, ABD II. Dünya Savaşı sonrasının en sert resesyonunu yaşamış, işsizlik oranı yüzde 10.8'e yükselmiş, gelişmekte olan ülkelerde bir borç krizi patlak vermiştir.

İran Petrol Borsası ve avro

[değiştir | kaynağı değiştir]

İran Petrol Borsası'nda avro ile işlem yapılmasının etkisiyle, ABD'nin istediği miktarda karşılıksız banknot basamayacağı öngörülüyor. Fakat bu durumun, avronun da lehine işleyeceği biliniyor. İran Petrol Borsası'nın getireceği etkiyle AB'nin yakın gelecekte, mâlî bakımdan ABD'yi yakalayabilecek konuma geleceği tahmin ediliyor.

  • Petro-dolar egemenliğinin sarsılmakta olduğuna ilişkin bir diğer veri, Suudi yatırımcıların İran borsasına ilgi göstermeye başlaması: 11 Eylül'den sonra, Suudi Krallığı'nın ABD ile ilişkileri zayıfladı ve Suudi yatırımcılar, geleneksel Batı piyasaları yerine İran'a yatırım yapmaya sıcak bakıyor. (5 Ekim 2004)[7]
  • İran, Ortadoğu ve OPEC üreticileri için yeni bir petrol piyasası oluşturmaya hazırlanıyor. Bu piyasa, Londra IPE'nin egemenliğini tehdit edebilir. (16 Haziran 2004)[8]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ "petrogas.com". 29 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2007. 
  2. ^ Dış Politika Bülteni[ölü/kırık bağlantı]
  3. ^ T.C. Dış Ticaret Müsteşarlığı[ölü/kırık bağlantı]
  4. ^ [1] 27 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.Vatan Gazetesi 26 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. ^ "Energy Bulletin". 10 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2007. 
  6. ^ "Vatan Gazetesi". 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2007. 
  7. ^ "Reuters Haber Ajansı". 14 Ocak 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2007. 
  8. ^ "The Guardian Gazetesi". 10 Ocak 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2007. 

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]